|Babası müzisyen olan Burcu Güneş, ilk bestesini 12 yaşında yapmıştır. İlk sahne deneyimine babasının işleri nedeniyle, İzmir’den Antalya’ya taşındıklarında 13 yaşında babasına vokal yaparak başladı. Babası ile kurdukları Dio, Trio ve orkestralarla, büyük otellerde ve tatil köylerinde jazz ve pop müzik şarkıları söylemiştir. Burcu’yu o yıllarda dinleyemeye gelen insanlar küçük bir çocuktaki bu güçlü ses ve şarkı söyleme yeteneği karşısında büyük hayranlık ve şaşkınlıklarını gizleyemiyorlardı. Çoğu onu jazz söylerken bir İngiliz veya Amerikalı zannederek yanına yaklaşıp konuşmaya başlıyorlardı. “Zenci gırtlaklı beyaz kız” lakabı o günlerden kalan bir tanımlamaydı. 18 yaşında İzmir 9 Eylül Devlet Konservatuar Müdürü Prof. Müfit Bayraşa’dan şan, artikülasyon ve solfej dersleri alan Burcu, İzmir’in tanınmış Jazz klüplerinde ve bazı büyük otellerinde, yaz ayları Bodrum’da şarkı söylerken bir yandan Müfit Bayraşa ile çeşitli festivallere ve müzik yarışmalarına katıldı ve birçok ödül aldı. Aynı dönemde kendi söz ve bestelerini o yıl İzmir’e gelen dünyaca ünlü klasik piyanistimiz Burçin Büke’ye dinletmesi ile profesyonel hayata adım atmaya başladı. Birlikte stüdyoya girerek her ikisine ait şarkılar oluşturup kayıtlarını hazırlayıp İstanbul ‘a, Raks Universal plak şirketine gönderdiler. Bir hafta sonra bu şirketten gelen teklifle acil olarak İstanbul’a ilk albümünü hazırlaması için çağırıldı… 1998 yılında Türkiye’nin en önemli müzik adamlarından Garo Mafyan, Nino Varon, Tanju Arıkan ve ekibiyle ilk albümü “Aşk Yarası”nı piyasaya sürdü. Albümde Gloria Gayner’ın söylediği “First be a Woman” isimli şarkıyı Zeynep Talu’nun yazdığı Türkçe sözlerle yorumladı. Albümden 2 şarkı “Alimallah ve Yaşadık Bitmedi” Fransa’da “compilation” bir albümde yer aldı. Bu albümde Alimallah, Aşk Yarası ve Hayallerde Gezginim parçalarına klip çeken Burcu, 1998 yılının en iyi çıkış yapan bayan pop şarkıcısı oldu. Ülkemizin tanınmış sanatçıları, köşe yazarları ve büyükleri tarafından desteklenen, basına lansman kapağındaki “Güneş’in Kızı” Burcu artık Türkiye’deki üç önemli sesten biri sayılıyordu. 1999 yılında Rafet El Roman’ın Hayat Hüzünlü albümündeki Son Mektup şarkısında Rafet El Roman’la birlikte düet yaparak büyük beğeni topladı.Yine aynı yılda Amerika’da yaşayan müzisyen Melik Yirmibir ile ikinci albümün hazırlıklarına başladı. Bu albümde 5 adet Ara Dinkjian şarkısı yorumladı. Bu etnik müzik tarzıyla birleşmiş pop kültüründeki çalışma, Amerika’da dünyaca tanınan müzisyenlerin katkılarıyla tamamlandı. Davulda Horacio ‘El Negro’Hernandez, klavyede Jim Beard, perküsyonda Arto Tunçboyacıyan bunlardan bazılarıdır. Kendi söz ve besteleriyle albümde üretici yanını daha da pekiştiren Burcu, Erol Köse ile anlaşmaya vardı ve şirketini, sözleşmesini yeniledi. Albümü biraz da yeni ekibiyle tazeledi. Burcu Güneş bu albüm çalışmasında pop tarzının dışına çıkan bir eser olan “Çile Bülbülüm” isimli Türk Sanat Müziği şarkısını başarılı bir şekilde icra etti ve Türkiye’de bu şarkının yıllar sonra yeniden çok popüler olmasına neden oldu. İkinci solo çalışması “Tılsım” albümünde Erhan Güleryüz’ün “Biz Aşkı Meleklerden Çaldık” şarkısını yorumlayarak dinleyiciyi büyüledi. Bu albümde Yansın Geceler, Uzak Değilim, Tılsım, Biz Aşkı Meleklerden Çaldık ve Çile Bülbülüm parçalarına klip çeken Burcu, albümün çıkış tarihinden sonra çok yoğun konserler vererek tüm Türkiye’yi ve birçok Avrupa ülkesini dolaştı. Bu albüm 2001 yılında 1 milyona yakın satarak o yılın en çok satan pop albümlerinden oldu. Kısacası ikinci albümü olan “Tılsım” aynı zamanda Burcu’nun her anlamdaki farklılığını inşa etmesini sağlayan yapı taşlarından oldu. 2002 yılında üçüncü albüm hazırlıklarına başlayan Burcu bu albümde ağırlıklı olarak kendi söz ve bestelerine yer verdi ve “Executive Producer” olarak Erol Köse ile çalışmaya devam etti. Tufan Taş’la müzik direktörlüğünü ortak yaptıkları 2 yıl süren albüm çalışmasından sonra Burcu, 2004 yılında “Ay Şahit” isimli üçüncü albümünü piyasaya çıkardı. Mert Ekren’in “Sahilden” şarkısında Ceza ile featuring yaparak Türkiye’de Rap müziğinde başka bir dönemin açılmasına sebep oldu ve gençlerin bu tarzı daha çok sevmesine yol açtı. Bu albümde Ay Şahit, Sahilden ve Sınıfta Kal parçalarına klip çeken Burcu, En İyi 64 Albümünde de “Ay Şahit” ve “Uyan” parçaları ile yer aldı. Başrollerini Özcan Deniz, Demet Akbağ ve bir çok önemli oyuncunun rol aldığı “Neredesin Firuze” sinema filminde ve soundtrack albümünde “Gaip Yol” parçası ile yer aldı. Ardından şirketi ile anlaşmazlıklar yaşamaya başlayan ve T.M.S.F ihalesine kadar süren bir mücadele dönemi geçiren Burcu, sözleşmesini ve sanatsal faaliyetlerinin haklarını kendisi satın alarak bir ilke ve özgürlük zaferine imza attı. 2006 yılında TOÇEV’in okul yaptırmayı ve okulların fiziksel koşullarını iyileştirmeyi hedefleyen projesi için özel olarak hazırlananan albümde, Yaşasın Okulumuz ve Ay Şahit (Remix) şarkısıyla yer almaktadır. Bu proje ardından 1,5 yıl üzerinde çalıştığı ve prodüktörlüğünü kendisinin üstlendiği “Ben Ateş Ben Su” ismini verdiği albümünü, Bülent Seyhan yapımcılığında çıkaran Burcu, müzik direktörlüğünü Tufan Taş ve Mert Ekren birlikte yürüttü. Bu albümde aşk, özgürlük, yenilenme, sevgi, farkındalık, kendini sorgulama temalarını işledi. Kendini yenilemek, geliştirmek için önce insanın iç dünyasından başlaması gerektiğini düşünen sanatçı, her anlamda yansımalarını gördüğü spritüel, metafizik alanlarında çalışmalara katıldı. Bu albümüne de 4 klip (Olmazsan Olmaz, Ben Yeter Miyim, Kaybol Benle, Seven) çeken sanatçı, Radyo Clas En İyiler (2008) Albümünde Olmazsan Olmaz’la, Power Club Sevgiliye Özel (2009) albümünde Seven isimli parçasıyla yer aldı. Ayrıca 2007 yılında Mustafa Sandal’ın Çoban ve Melek Yüzlüm parçalarına da vokal yapmıştır. 2008 yılında 3 Hürel Sonsuza Kadar albümünde Üç Hürel’in Yorgunum parçasını kendi tarzıyla yorumlayarak albümde yer almıştır .Daha sonra “On The Club” adını verdiği “Ben Ateş Ben Su” albümünün devamı olarak 5 şarkısının remix’inden oluşan albümünü müzikseverlere sunmuştur. Yine aynı yılda Ege Üniversitesinden “En iyi kadın sanatçı” ödülünü aldı. Ayrıca “Akademi Türkiye 2” yarışmasında jüri üyeliği yaptı. 2009 yazının Ağustos ayında çıkarmış olduğu yepyeni albümü “Sihirbaz”la tekrardan sevenlerinin karşısına çıkan Burcu Güneş, albümde; Can Yücel’den Aysel Gürel’e, Selami Şahin’den Nermin Kurban’a kadar birbirinden değerli isimlerin şarkılarını seslendirdi. 2’si remix toplam 12 şarkı bulunan bu albümde 8 şarkının bestesi Burcu Güneş’e ait. Şarkıların aranjelerini ise; Tufan Taş, Mustafa Ceceli, Erhan Bayrak, Artun Sürmeli ve Semih Tuncer yaptı. Albümün çıkış şarkısı “Gözlerinde Bıraktım Aşkı”, dinleyicelerden tam not aldı ve Türkiye listelerinde 2 numaraya kadar yükseldi. Radyolarda en çok çalınan ve istek alan şarkılar arasına girdi.Özel bir radyo kanalının düzenlediği “2009’un En İyileri” organizasyonunda ise “Yılın En İyi Albümü” ödülünü aldı. 2010 yılında ise Burcu Güneş, Selami Şahin ile özel bir düete imza attı.Burcu Güneş’in son albümü “Sihirbaz”da bulunan “Bundan İbaret” şarkısında sözleriyle, “Benim Gibi Sevgili Bulamazsın” şarkısında ise söz ve müziğiyle bulunan Selami Şahin, Burcu Güneş ile “Ben Bir Tek Kadın / Adam Sevdim” adlı şarkıda düet yaptı. Burcu Güneş, bugüne kadar Türkiye ve Avrupa genelinde 450’yi aşkın konser gerçekleştirirken her konserinde 20.000 ile 80.000’i bulan seyirci ile çok ciddi bir hayran kitlesine ulaşmayı başarmış ender sarkıcılardan biri olmuştur. Albümlerinin toplam tirajı 1.700.000 adet civarında satarak Türkiye ve yurtdışında birçok Avrupa ülkesinde satışa sunulmuştur. ——————————————————————- She was born in İzmir on 12 August. The only child in her family, she grew up hand - in - hand with music. Her childhood years in Şirinyer were spent with seperations and struggles in the family. As a small child in her father’s music filled - world, taking part in many things during the rehearsals where her father worked and at home, she wrote her first piece of music at the age of 12 and gave the signs of a future full of music. Not suprisingly, she had her first stage experience at the age of 13 as a vocalist to her father in Antalya, where they had moved from İzmir due to her father’s work arrangements. In fact, it was her first step into proffesional stage carrier. After a while, she was performing jazz and pop songs in big hotels and resorts as a part of duets, trios and orchestras she formed with her father. Even in those years, Burcu had started to build her own audience and fan base. All those who came to listen to her upon hearing about her reputition were amazed by the strong voice and musical prowess of the young girl. Many who heard her sing jazz songs thought she was from England or the United States. “White girl with a black throat” is a nickname coined during those days. Her parents divorced when she was only 7 years old. As a result of yearning she had for her mother during all those years, she returned to İzmir when she was 18 and began to live with her mother. During the same period, she continued her development by getting tuition in singing, articulation and solmization from the dean of the state conservatory of the 9 Eylül University in İzmir, Prof. Dr. Müfit Bayraşa. While working at İzmir’s premier jazz clubs, at big resorts and in summer time in Bodrum, she also attended several festivals and music contests with Müfit Bayraşa and won several awards. In those days, she had world famous classical piano player Burçin Büke listen to her lyrics and music. Going into the studio together, they made their recordings of jointly created songs. Those recordings were sent to Raks Universal Record Company in İstanbul. A week later she was urgently called to İstanbul by the company officials Galip Kayhan and Koral Sarıtaş to prepare her first album. In 1998 Burcu released her first album “Aşk Yarası” with the contributions of some of the most important music people of Turkey, like Garo Mafyan, Nino Varon, Tanju Arıkan and his team. In the same album she also performed Gloria Gayner’s “First be a woman” in Turkish lyrics written by Zeynep Talu. Songs from this album “Alimallah” and “Yaşadık Bitmedi” were used in a compilation album released in France and created a lot of interest. She became a best-up-coming female pop singer of 1998. Supported by renowned musicians, newspaper editors of the country and nicknamed “Daughter Of The Sun”, as was the cover of her press release she was know listed among the top three important voice of Turkey. In 1999, she began to preparation for her second album with Melik Yirmibir who was a musician living in United States. Wishing to emphasise her other characteristics in this album, Burcu got into cooperation with the world famous songwriter and producer Ara Dinkjiyan and performed 5 of his songs. This pop work combined with ethnic music, was completed with contributions of world famous musicians in United States. Horacio “El Negro” Hernandez in drums, Jim Beard in keyboards and Arto Tunçboyacıyan in percussions are some of these musicians. She was reinforcing her creative side in this album with her own lyrics and music. Signing and agreement with Erol Köse and changing her company and contract; she refreshed her album with her new team. Known by her “black throat”, Burcu Güneş succesfully performed the well - known classical Turkish music song “Çile Bülbülüm” and made this song popular again after many years. The preparation for second album lastes until 2001. She cooperated with several musicians. The succesfull arranger, Tufan Taş, began arranging sons for the first time in this album and opened the way to producing for their musicial partnership in the upcoming years. In her second solo album, “Tılsım”, she dazed her listeners with her performance of Erhan Güleryüz’s “Biz Aşkı Meleklerden Çaldık*”. Following the release of the album, Burcu got into a very intense schedule of concerts and toured all of Turkey as well as many European countries. This album sold 700.000 in 2001 and became one of the best selling albums of the year. TAÇSAV (headed by Dr. Hasan Acar) awarded her the title of “Ideal Turkish Girl” because of her exemplary life style. In other words, her second album “Tılsım” became a milestone in establishing her orginality in many aspects. Burcu started to work on her third album in 2002 and by mainly using the songs she wrote (Ay Şahit, Sınıfta Kal, Uyan, Çarpar, Coğrafya, Alışmak, Uzağına Düştüm) she bolstered her succes in song and lyrics writing. She continued to work with Erol Köse as her executive producer. In joint musicial direction with Tufan Taş and after two years of work, she released her third album titled “Ay Şahit” in 2004. By the first week of its release, the album became very popular. Featuring with Ceza in Mert Ekren’s “Sahilden”, she opened a new page for the rap musik in Turkey. Her every song was accompanied by the crowds during her concerts. Starting ro have a disagreements with her producing company shortly thereafter, she went through a period of struggles until the public tender by TMSF (Savings Accounts Insurance Fund) where buying out her contract and the rights to her artistic activities, she became a first doing this and signed her own declaration of indepence. Remaining silent until the end of 2006, she released her album “Ben Ateş, Ben Su”, which she produced and took 1,5 year to complete in cooperation with Bülent Seyhan. She managed the musical direction along with Tufan Taş and Mert Ekren. She worked on love, freedom, renovation awareness and self questioning themes in this album. Believing that one has to start from her inner self to renovate and improve herself, she attended programs in spiritual and metaphysics fields whose reflections she experienced in many areas in her life. She developed and interest in Mesnevi, the collection of the teachings by Mevlana, as a reaction to the fact that modernization and a materialistic outlook on the world during the last few centuries are driving people away from the richness of the soul and spiritual contentment. The famous philosopher of the middle ages Halil Cibran, as well as Osho and Buddhism are also among her past times. She is one of the very few singers who developed a very serious base of fans and achieved an audience of between 20.000 and 80.000 people in each of more than 450 concerts she gave in Turkey and Europe. The total sale of her albums sold in Turkey and abroad stands around 1.600.000 today. |
|